Çocuk Fobi

Çocuklar ve ergenler hipnoza bayılırlar. Neden olduğunu merak etmişsinizdir. İşte üç neden:

  • İlk olarak, çocuklar doğal olarak günün büyük bir kısmında trans hali içerisindedirler. Hayal kurup tasarlarlar, kendilerine hikayeler anlatırlar, hayal güçlerini bolca kullanırlar!
  • İkinci olarak, “doğru ya da yanlış cevabı” sensörlemeyi daha öğrenmediklerinden bedenleriyle ve nasıl hissettikleriyle bağlantı içerisindedirler.
  • Ve üçüncü olarak, duyularıyla; görmeleriyle, işitmeleriyle, hisleriyle vb. kökten bir bağlantı içerisindedirler.

Bu tam da hipnozun çalışma tarzıdır. Hipnozda bilinçaltına doğru ilerlediğimizde, bilinçli düşünmeyi, analiz etmeyi ve düşünüp taşınmayı es geçeriz. Terapist Patricia Zishka’nın bizimle paylaştığı dokuz yaşında uzun zamandır örümcek fobisi olan bir çocuğun hipnoterapi seansında da gördüğümüz gibi bilinçaltı bütün beden duyumsamalarımızı içinde barındırır. Korku, öfke, utanç, heyecan gibi bütün duygular da bilinçaltındadırlar. Bu yüzden çocuklarla hipnoterapi doğal bir yoldur ve burada terapist yaratıcılığını ve yeteneklerinin derinliğini kullanarak bu fobiyi iki seansta kısmen ortadan kaldırmıştır.

9 yaşındaki Jason’ın örümcek fobisi vardı. Annesi onu EMDR çalışan bir terapiste götürdü ve Jason bu sürece cevapsız kaldı. Annesi de kendisi Kalp Merkezli Hipnoterapinin daha önce faydasını gördüğü için benden oğluyla bir seans yapmamı istedi. Onunla ilk defa ofisime bir saatliğine geldiğinde tanıştık. Ona bir örümcek gördüğünde bedeninde ne hissettiğini sordum. Kolayca cevapladı. “İçim tamamen beyaz oluyor.”

15 dakika sonra, hipnoterapi odama gittik. Söylemeye gerek yok, rahatlama çantasıyla hemen bağ kurdu. Beş dakika çantaya vurduktan sonra, basit bir hipnoz başlangıcı ve güvenli yer çapalaması yaptık. Bir örümcek çizmesini istedikten sonra seansı bitirdik. Çizimi tamamladığında, çizimi götüreceğini mi yoksa benimle birlikte mi bırakacağını sordum. Benim onu saklamamı istedi, ben de onu çantaya koydum ve döndüğünde çizimin orada olacağını söyledim. “Bence döndüğümde bununla ne yapacağımızı biliyorum.” dedi.

Bir sonraki hafta boyunca, annesi ona güvenli yer çapalamasında yardım etti ve sonunda o çapasına rahatça ulaşabiliyordu, garaj yolundaki TV’li basketbol potası onun çapasıydı. Neyse ki, döndüğünde örümcek çizimini çantaya yerleştirmek aklıma geldi. Tekrar hipnoterapi odasına gitmek konusunda oldukça heyecanlı görünüyordu. Yaptığımız bir regresyonda, üç yaşlarına geri döndü. Uzun bacaklı bir örümcek görmüştü ve “O benim kafam kadar büyüktü.” dedi. Örümcekle konuşmasını istedim ve o onun ne kadar büyük olduğunu ve ondan gerçekten korktuğunu söyledi.  Vardığı sonuç kendini koruyamayacağıydı ve kaçmayı deneyebileceğine karar vermişti. Ona şimdi bir örümceğe ne yapabileceğini sordum ve o da “öldür onu” dedi. Ona hortumu verdim ve örümceğin çantanın üstünde olduğunu söyledim. Çizim tanınmaz hale gelene kadar örümceğe vurdu ve bundan emin olarak gözlerini açmak istedi. Çantaya vururken, bir an durdu ve “sinir sistemim tamamen kırmızı şimdi” dedi. Bunu söylemeye gerek yok biliyorum, ama Jason’ın otomatik sinir sistemi hakkında hiçbir fikri yoktu. O sadece deneyimsel seviyede bedeninde ne olup bittiğini biliyordu ve ben bu ifadeyi fobik tepkiden güç alanına doğru ilerleme olarak yorumladım.

Örümceğe vurduğu başka bir anda, durdu ve “Örümcek için biraz üzgün hissediyorum aslında.” dedi. Ona bitirdiği zaman bunun hakkında konuşabileceğimizi söyledim. İşi bittiğinde, oldukça memnun görünüyordu. Birkaç sorudan sonra, nasıl hissettiğini tanımlayabildik ve kendisi hakkında sahip olduğu güçle ilgili olan ve sihirli bir kılıçla tamamlanan imgeyi kaynak yaptık. Ona şimdi örümceğe vurmak ve onu öldürmekle ilgili ne hissettiğini sordum ve o, şükür ki, kararsızdı. Onunla “Ben güçlüyüm” yeni kararıyla birlikte “uzaklaşmak” tansa örümceğin uzakta durduğundan emin olmak için dikkatli olmanın mümkün olabileceğini konuştuk. Bir ay sonra annesiyle konuştum. Fobiyle ilgili en ufak bir şey kalmadığını söyledi. Bu çalışma sadece iki tane birer saatlik seansta yapıldı. Bir de bu sonucu BDT ile almaya çalışın.

Diane Zimberoff

Çeviri: Kübra Tör

Kategoriler: Makale

0 yorum

Bir cevap yazın

Avatar placeholder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir